17 Ocak 2015 Cumartesi

"Zevkse Her Şeyi Tattım, Mutluluksa Asla" - Dorian Gray Müzikali


13 Ocak Salı günü premier'i yapılan Dorian müzikaline gitme şansı buldum. Doğrusunu söylemek gerekirse öncesinde bu etkinlikten hiç ama hiç haberim yoktu, ta ki bir arkadaşımın bu müzikalde yer aldığını öğrenene dek. Her ne kadar konudan, oyunculardan ve ne olacağından habersiz bir şekilde kendimi Duru Tiyatro'da bulmuş olsam da, oyun çıkışında bir o kadar memnun, mutlu ve etkilenmiş bir biçimde ayrıldım.

Nebi Birgi'nin 11 yaşında Oscar Wilde'ın kaleminden okuyup "Bu hikayeden bir şeyler olur!" diyerek yola çıktığı bu hayali gerçekten çok güzel bir müzikale dönüşmüş. İlk oyun olması dolayısıyla ufak tefek teknik aksaklıklar oldu ama oyuncuların yeteneği ve muhteşem sesleri, koronun kimi zaman komik kimi zamansa sahnenin atmosferini belirleyen hal ve tavırları tüm bu aksaklıkları unutturdu. İlk perde karakterleri tanıtmak ve hikayeyi kurgulamak üzerine olduğundan biraz ağır geçiyor hissine kapılabilirsiniz İkinci perdede ise bir çok aksiyon ve minik sürprizlerle zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz.

Kadronun büyük bir kısmı yeni yüzlerden oluşuyor, (en azından benim bilmediğim) yeni yetenekler çoğunlukta. Bu kuralı Neşem Akhan bozuyor ancak o da bu kadronun içinde olumsuz şekilde göze batmıyor aksine grupta bütünlüğü sağlamış diyebilirim. Benim için gecenin sürprizi biraz da Neşem Akhan'ı görmek oldu galiba :D

Hikayeyi özetlemek pek bana göre değil, spoiler vermeyeyim derken çok kısacık şeyler yazıyorum çoğu zaman o yüzdensözü müzikalin kendi broşürüne bırakıyorum.

"Şehre yeni gelen Dorian Gray çok yakışıklı genç bir adamdır. Dorian'ın hayranı olan ressam Basil Hallward, onun güzelliğinden çok etkilenir ve sanatında yeni bir akım oluşturduğuna inanır. Günün birine Dorian, Lord Henry ile tanışır ve onun dünya görüşünden adeta büyülenir. Lord Henry, hayattaki en önemli şeyin zevk ve güzellik olduğunu düşünmektedir. Lord Henry'nin fikirlerinden çok etkilenen Dorian, güzelliğini bir gün yitireceğini fark eder ve onun yerine Basil'in resmettiği tablonun yaşlanmasını ne kadar çok istediğini dile getirir. Dorian'ın bu dileği gerçekleşir ve tablo işlediği her günahın izini taşımaya başlar. Dorian sansasyonlarla dolu bir hayat yaşar ama bir türlü yaşlanmaz. Bu dileğinden önce sevgilisi olan Sibyl Vane ile evlenmeye karar verdiği halde üm hayatı değişmiş ve kendini bambaşka bir dünyada bulmuştur. Haz ve ölümsüz güzellik için şeytana ruhunu satan genç bir adamın öyküsünü anlatan Dorian Müzikali, gotik korku fantezi ögeleri taşımaktadır."

Oyuncu Kadrosu:

Nebi Birgi - Dorian Gray
Yılmaz Sütçü - Basil Hallward
Neşem Akhan - Lord Henry Wotton



Gizem Yorgancıoğlu - Sbyil Vane









Serhan Onat - James Vane














20 Ocak'taki gösteri için biletinizi alın derim, bilet içi bu linke tıklayabilirsiniz. İyi seyirler :D

12 Ocak 2015 Pazartesi

Alevli Günler





Buraya uzun zamandır yazmamamı ancak yeni bir başlık yaratarak telafi edebilirim dedim ve uzun zamandır yazmak isteyip de üşengeçliğime yenik düştüğüm "Ne İzlemeli?" başlığında karar kıldım. Film izlemek ve tiyatro oyunlarına gitmeyi çok seven ancak sevdiği kadar da üşengeç olan biri olarak bu başlığın beni de daha aktif bir izleyici yapacağına inanıyorum. İşte karşınızda ilk "Ne İzlemeli?" yazım, iyi okumalar :)

Dedim ya üşengecimdir diye, 4 yıldır adını duyup merak ettiğim Alevli Günler oyununa ancak iki gün önce gidebildim, neyse ki hala oynuyormuş. Gitmek isteyenlere baştan uyarım: Çıkışta gülmekten karnınız ağrımadıysa bir şeyleri yanlış yaptınız demektir.


Oyun kendini şaman olarak tanımlayan ve dininin gerektirdiği şekilde öldüğünde yakılmak isteyen Prof. Dr. Tarık Öztürk (Cem Davran) ve onun bu isteğini imkansızlıktan çıkarmaya çalışan arkadaşları Hayri (Bahtiyar Engin) ile Mensur (Yıldıray Şahinler) etrafında döner. Yakılabilmek için tüm devlet kapılarını sırasıyla çalan Tarık Öztürk'ün suratına tüm bu kapılar tek tek kapanır. Sistem eleştirisinin yapıldığı bu bölümlerde Erkan Can ve Cem Davran arasındaki diyaloglar gülmekten yanaklarınızı ağrıtacak cinsten.


Aslında daha söylenecek çok şey var ama spoiler vermektense gözlerinizle görmenizi tercih ettiğimden  benden bu kadar diyorum. Ben bu oyuna Caddebostan Kültür Merkezi'nde (CKM) gittim, ancak (ulaşabildiğim kadarıyla) İstanbul için bir sonraki oyun Mall of İstanbul'da 18 Ocak'ta gözüküyor. Başka şehirlere de uğrayacak bu oyunun biletlerini Biletix'ten alabilirsiniz. Hepinize iyi seyirler!!

(Not: resimlerin hepsini internetten buldum, tiyatroda resim çektiğimi sanmayın sakın..)